Sanat; imgeleri betimlemeye ve duyguları ifade etmeye yarayan yaratıcı çalışmalar olarak tanımlanabilir. Türk Dil Kurumu’nun Türkçe sözlüğünde doğrudan şöyle tanımlanmıştır.
‘’1.Bir duygu, tasarı, güzellik vb.’nin anlatımında kullanılan yöntemlerin tamamı veya bu anlatım sonucunda ortaya çıkan üstün yaratıcılık. 2. Belli bir uygarlığın veya topluluğun anlayış ve zevk ölçülerine uygun olarak yaratılmış anlatım. 3. Bir şey yapmada gösterilen ustalık.’’
Genel olarak kabul gören 7 sanat dalından ilki resimdir. Daha sonra insan yaşamının gerekliliği ve zamanla evrilen yaşam koşulları ile müzik, tiyatro, dans, sinema, edebiyat ve son olarak yapı(mimari) ortaya çıkmıştır.
Sanat, insanlık tarihinin her döneminde var olmuş, insanlıkla yaşıt bir olgudur. Sanatsal etkinliği, bazı düşüncelerin, amaçların, duyguların, durumların ya da olayların, deneyimlerden yararlanarak, beceri ve düş gücü kullanılarak ifade edilmesine ya da başkalarına iletilmesine yönelik yaratıcı bir insan etkinliği diye de tanımlanabilir. Sanata nesnel ve öznel yaklaşımlara göre farklı bakış açıları yansıtılmıştır ve tahmin edeceğiniz gibi sanat tanımı her dönemde tartışmaya açık bir konu olmuştur. Nesnel yaklaşımda sanat toplumsal etkilerle, öznel yaklaşımda ise salt bir bireysellikle yaratılır.
İnsan nasıl duymaya düşünmeye başladığı andan itibaren kelimenin gerçek anlamıyla hayata yerleşmeye başlamış olursa insanlık da duygularını ve düşüncelerini sesler, çizgiler ve renklerle canlı ve cansız simgeler halinde şekillendirmeye başladığı andan itibaren gerçekten tarih sahnesine çıkmış olacaktır. Sanat; din ve felsefe gibi insanı günlük hayatın dar kalıplarından kurtaran bir teneffüs anı gibidir. Yalın haliyle sanat, hayata karşı tel örgülerimizi indirdiğiniz ve ağacın toprağa tutunma çabasından arınıp yaprak vermeye başladığımız döngüsel bir anlatımdır.
Kant’a göre; sanatın kendi dışında hiçbir amacı yoktur. Onun tek amacı kendisidir. Güzel sanatı ancak bir deha yaratabilir.
Hegel’e göre; sanattaki güzellik doğadaki güzellikten üstündür. Sanat insan aklının ürünüdür. Kendisine doğanın taklidinden başka amaç bulmalıdır.
Tolstoy, “İnsanın bir zamanlar yaşamış olduğu duyguyu kendinde canlandırdıktan sonra aynı duyguyu başkalarının da hissedebilmesi için hareket ses çizgi renk veya kelimelerle belirlenen biçimlerle ifade etme ihtiyacından sanat ortaya çıkmıştır.” demektedir.
Biz de Ronay Concept olarak, Tolstoy’un bakış açısıyla aynı çizgide ilerliyor yaşamış olduğumuz duygu ve heyecanla ortaya çıkardığımız eseri başkalarının da hissetmesi ve kullanması için mimarı sanatında çabalıyoruz. Tabi ki ilk önceliğimiz yaptığımız tasarım ürünlerin ve eserlerin siz değerli kullanıcılarımızda ve sanat sever takipçilerimizde karşılık bulması ve beğenilmesi. Fakat bununla birlikte bu alanda ticari faaliyet yürüterek bir kazanç elde ediyoruz. İki taraflı fayda sağladığımız bu alanda nice uzun yıllar çalışmak, üretmek ve sanata katkı sağlamak niyetindeyiz. Aydınlık, huzurlu, sanat dolu yıllara…